Köşe YazılarıSina Afra

Nedir bu sosyal girişimcilik?

0

Dünyamız pek çok sorunla karşı karşıya. Toplumsal, kültürel, ekonomik, sosyal sorunlar… Tüm dünyada bu sorunları çözmek üzere kullanılan yöntemlerden bir tanesi sosyal girişimcilik. Aslında bu çok da eski bir kavram değil. Gelin şimdi biraz daha detaya girelim.

Birleşmiş Milletler 2030 yılına kadar dünyada yoksulluğun ortadan kaldırılması, gezegenin korunması ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasının sağlanması için 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini kabul etti. Sosyal girişimler, bu küresel hedeflerden en azından bir tanesine çözüm üretmeyi hedefleyen girişimler.

Konu sosyal girişimcilik olunca, en çok sorulan sorulardan biri “sosyal girişimler kâr amacı güder mi?” Evet, toplumsal sorunları girişimci yaklaşımlarla çözmeyi ve sosyal fayda sağlamayı hedefleyen bu girişimler, sürdürülebilir bir gelir modeline sahip olmalı. Ancak ticari girişimlerden bir farkı var. Sosyal girişimlerin amacı kâr elde etmek değil, sosyal faydayı mümkün olduğunca artırmak. Bir gelir modelinin olması sosyal girişimleri sivil toplum kuruluşlarından ayıran özellik. Yani bağış veya hibeye bağlı olmadan, sundukları ürün veya hizmetle kendi sistemlerini döndürmeliler. Sonuçta bu girişimlerin de masraflar olacak. Dolayısıyla diğer tüm işletmeler gibi, sosyal girişimciler de operasyonel verimliliği sağlamak ve finansal ihtiyaçları karşılamak için elde ettikleri kârı kullanır. Bunların dışında kalan kâr ise yine sosyal etkiyi artırmak için harcanabilir. Ancak yine altını çizmekte fayda var; öncelikli itici güç, toplumsal bir olaya odaklanma tutkusu olmalıdır.

Bağış odaklı olmayan bu oluşumlar, sürdürülebilir gelir modeline sahip olduğu için daha uzun soluklu oluyor ve daha fazla fayda sağlamaya yönelik çalışmalarını sürdürebiliyor. Yani elde ettikleri kâr sayesinde kendi yaşamlarını da döndürebiliyor, başka bir işe ihtiyaç duymadan sosyal faydaya odaklanabiliyor.

Şu an çok fazla genç kendi girişimini kurmak için adım atıyor ve bunların büyük bir kısmı da sosyal girişimciler. Ancak tabii ki fon bulma, finansal destek alabileceği şirket bulma süreci zor. Sosyal girişimcilerin fon bulmak için daha çok çalışmaları gerekiyor; çünkü çok fazla kaynak mevcut değil. Burada özel sektöre de aslında büyük bir görev düşüyor.

Sosyal girişimciler için en büyük destek ise devlet kurumlarından gelebilir. Örneğin geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanlığı ile otizm sendromlu çocuklara ücretsiz eğitsel oyunlar sunan mobil platform Otsimo bir işbirliği başlattı. “İçimdeki Hazine” projesiyle Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerin eğitim gördüğü okullarda otizmli çocuklar için eğitim sınıfları oluşturuldu. Böylece devlet desteğiyle Türkiye’deki bütün çocuklara daha erişilebilir bir eğitim sunulmuş oldu.

Şunu unutmamak lazım; bir ülkede sosyal girişimcilik ekosistemi ne kadar gelişirse, o kadar çok sorunun çözümüne katkı sağlanır.

Comments

Comments are closed.

Login/Sign up