Robotlar insan duygularını tanımayı öğrenebilir mi? Çalışmalara göre, evet!

Araştırmacılar, insanların yüz ifadelerini göremeseler veya seslerini duyamasalar bile heyecanlanma, üzüntü, saldırganlık ve sıkıntı duygularını tanıyabileceklerini keşfettiler.

İnsan duygularını tanıyan robot geliştirildi

Warwick Business School’a göre araştırmacıların bulguları, robotların insan hareketlerini tanımak için yüz ifadeleri ve ses tonuyla birlikte aynı hareketleri kullanmayı öğrenebileceklerini gösteriyor.

Warwick Business School’dan Dr. Charlotte Edmunds, ikinci dilleri öğretmek için kullanılan robotların öğrencilerin sıkıldığını fark edebileceğini ve insanların kızgın ya da stresli olduklarında müşteri hizmetleri robotlarının tanımlayabileceği ihtimalini artırdığını söyledi. 

Psikologlar ve bilgisayar bilimcilerinden oluşan bir ekip çalışmada, bir robotla oynayan çocuklardan bir çiftini ve dokunmatik ekranlı bir masaya yerleştirilmiş bir bilgisayarı kayda aldı. Videolar çocukların heyecanlı, sıkılmış veya üzgün olup olmadıklarına karar vermeleri istenen 284 çalışma katılımcısına gösterildi. Ayrıca çocuklara işbirliği yapıp yapmadıklarını, rekabet ettiklerini veya çocuklardan birinin ilişkide baskın bir rol üstlenip üstlenmediklerini sordular.

Bazı katılımcılar orijinal videoları izlerken ikinci bir grup ise görüntüleri, tamamen aynı hareketleri gösteren çöp adam figürlerine indirgendiğini gördü. Her iki grubun üyeleri çocuklar için beklenen tahminden daha fazla aynı duygusal etikette anlaşmaya vardı.

Araştırmacılar daha sonra klipleri etiketlemek, sosyal etkileşimin türünü, sergilenen duyguları ve her çocuğun içsel durumunun gücünü tanımlayarak, hangi çocuğun daha fazla üzgün veya heyecanlı hissettiğini karşılaştırmasını sağlamak adına bir makine öğrenme algoritması geliştirdiler.

“İnsan-robot etkileşimi alanındaki ana hedeflerden biri, insan duygularını tanıyan ve buna göre yanıt verebilecek makineler yaratmak.” diyen Edmunds, bir makine öğrenme algoritmasının ve dolayısıyla bir robotun, hareketler, pozlar ve yüz ifadeleri kullanarak çeşitli duyguları ve sosyal etkileşimleri tanımasını beklemenin makul olacağını söylüyor.